4x2 Tekerlekli Bilgisayar
Seven insan Dokunur;
Otomobil Teknolojisi Aldı Başını Gidiyor da Nereye?
Otomobil Teknolojisi Aldı Başını Gidiyor da Nereye?
Kimileri için otomobil, otobüs, uçak hepsi aynı sınıftır.
Ulaşım aracı ! Bir de otomobilleri seven öyle ki en son hangisi çıksa alacak durumda olan, otomobil dergilerine abone olup en küçük değişimleri takip eden bir kitle var. İki dost bir araya gelseler söz dönüp dolaşıp bir markanın yeni modelinde yaptığına gelir. Sesi, gelişimi, görüntüsü her şeyi ile ilgilenirler. Belli ki uygusal bir bağ vardır otomobilleri ile aralarında.
Ulaşım aracı ! Bir de otomobilleri seven öyle ki en son hangisi çıksa alacak durumda olan, otomobil dergilerine abone olup en küçük değişimleri takip eden bir kitle var. İki dost bir araya gelseler söz dönüp dolaşıp bir markanın yeni modelinde yaptığına gelir. Sesi, gelişimi, görüntüsü her şeyi ile ilgilenirler. Belli ki uygusal bir bağ vardır otomobilleri ile aralarında.
Zamanı 35 inde dondurmuş, neredeyse gramla-tane ile beslenen, yaşam kalitesini yükselterek sağlıklı kalan bilinçli kadınlar gibi, bu yeni nesil otomobiller de kolay kolay arıza çıkartmıyorlar. Aylık, yıllık doktor takipleri, yerinde müdahale ve periyodik bakımlar. Otomobiline duygusal bağlı herkesin algıları aynı şekilde o kadar açık ki bir yerinde bir çizik, motordan derinlerden, minik bir ses geliyorsa, En ufak bir sorun olsa hemen bakıma götürüp bırakıyorlar.
|
Sahne değişir...
Sonra beyaz önlüklü operatör doktorlar gelir ve hastayı ameliyathaneye alır.
Steril zeminli beyaz duvarlı kapalı kapılar ardında sıkıntılı bir bekleyiş.
Rahat etmek için her şey düşünülmüş bekleme salonunda saate bakmalar, sinirden acıkıp otomattan yiyip içmeler…
"bu niye bizim başımıza geldi" serzenişleri.
Koridorun sonunda bir ışık “gri aracın sahibi?” diye seslenir.
Heyecanla koşar “iyileşecek mi?”.
Karşısında her ay eğitim alan kendini geliştiren bir master var;
Sonra beyaz önlüklü operatör doktorlar gelir ve hastayı ameliyathaneye alır.
Steril zeminli beyaz duvarlı kapalı kapılar ardında sıkıntılı bir bekleyiş.
Rahat etmek için her şey düşünülmüş bekleme salonunda saate bakmalar, sinirden acıkıp otomattan yiyip içmeler…
"bu niye bizim başımıza geldi" serzenişleri.
Koridorun sonunda bir ışık “gri aracın sahibi?” diye seslenir.
Heyecanla koşar “iyileşecek mi?”.
Karşısında her ay eğitim alan kendini geliştiren bir master var;
Otomobiller sizinle konuşan, yol tarif eden, yolda uyuyanı, şerit ihlal edeni kibarca dürtükleyip kendine getiren, çok yorulana masaj yapan, yerinize sinyal veren, sizin adınıza parkeden, kendi lastik havasına kadar düşünen, yaşayan üstelik sürekli de gelişen organizmalar oldular.
Otomobiller böyle kapalı kutu 4x2 tekerlekli
bilgisayarlara döndüler iyi de; hafta sonlarında alet çantası ile otomobilinin
sağını solunu kurcalayarak zaman geçiren, üstünü başını yağlayan,
“abi şurdan gelen sesi sen nasıl çözdün” know-how paylaşan;
“birlikte bir yol yapalım da sesi sen de duy” sosyalleşen,
“x parçasında çapak kalmış, ondanmış” feed back çözümü paylaşan;
“sağ olsun bizim komşu ile çözdük” gururlanan ve bana göre hakiki otomobil sahiplerine ne oldu? Teknoloji, otomobilleri ile aralarına gittikçe de kalınlaşan bir duvar ördü.
Sonu o kadar dramatik ve aksiyon dolu olur mu bilemem ama aklıma bir dönem Arnold Swarzeneger’ in oynadığı Terminatör filmleri geliyor. Şu bizim 4x2 bilgisayarlar zamanın bir yerlerinde daha bir gelişmiş; insanlaşmış makine veya makineleşmiş insan olmuş.
Teknolojinin nimetlerini seviyorum ama fazlasını da sevmiyorum. Çok elektroniği, "ben senden iyi yaparım ama sen işime karışamazsın" ukalalığını, kapalı kutuları sevmiyorum. Seven insan dokunur. Gel de klasiklerin sağını solunu rahatça kurcalayabildiğin mekanik sistemini özleme.
Ne yalan söyleyeyim insan her öksürükte doktora götürmeye mecbur kalmadan, arada bir iki ıhlamur kaynatıp otomobilini kendi kendine iyileştirebilmek istiyor canım.
“abi şurdan gelen sesi sen nasıl çözdün” know-how paylaşan;
“birlikte bir yol yapalım da sesi sen de duy” sosyalleşen,
“x parçasında çapak kalmış, ondanmış” feed back çözümü paylaşan;
“sağ olsun bizim komşu ile çözdük” gururlanan ve bana göre hakiki otomobil sahiplerine ne oldu? Teknoloji, otomobilleri ile aralarına gittikçe de kalınlaşan bir duvar ördü.
Sonu o kadar dramatik ve aksiyon dolu olur mu bilemem ama aklıma bir dönem Arnold Swarzeneger’ in oynadığı Terminatör filmleri geliyor. Şu bizim 4x2 bilgisayarlar zamanın bir yerlerinde daha bir gelişmiş; insanlaşmış makine veya makineleşmiş insan olmuş.
Teknolojinin nimetlerini seviyorum ama fazlasını da sevmiyorum. Çok elektroniği, "ben senden iyi yaparım ama sen işime karışamazsın" ukalalığını, kapalı kutuları sevmiyorum. Seven insan dokunur. Gel de klasiklerin sağını solunu rahatça kurcalayabildiğin mekanik sistemini özleme.
Ne yalan söyleyeyim insan her öksürükte doktora götürmeye mecbur kalmadan, arada bir iki ıhlamur kaynatıp otomobilini kendi kendine iyileştirebilmek istiyor canım.
|